Çocuk Edebiyatı Denetlenmeli mi?
20.02.2023

Çocuk Edebiyatı Denetlenmeli mi?

Yıllardır zaman zaman “çocuk kitaplarının denetlenmesi” başlığı altında bazı talepler gündeme gelir. 

Nasıl ki çocukların sağlığa zararlı yiyecekler yemelerini, giyecekler giymelerini ve sağlıksız mekânlarda yaşamalarını istemiyorsak; zihinlerini besleyecek olan kitapların akıl ve ruh sağlıklarına zarar vermelerini onaylamak da mümkün değildir. Çünkü çocuklar hepimizindir ve ülkemizin yarınları için onlara ve hepimize daha kaliteli bir yaşam sunmamın yolunun da iyi kitaplardan geçtiğinin bilincindeyiz.

Denetlemek Hepimizin Görevi

İşte bu nedenlerle, başka her şeyde olduğu gibi çocuk kitaplarının çocuklara sunulmasında da özen ve titizlik göstermek hepimizin görevi olmalıdır. Bu görev yazarlarındır; çocukların yaş gruplarına göre değişen özelliklerini dikkate alarak yazmalıdırlar. Bu görev yayımcılarındır; çocuklara hangi kitabı nasıl sunacaklarını bilmeli, belli bir yaşa uygun olmayan kitabı o çocuklara sunmamalıdırlar. Ve bu görev anne babaların ve öğretmenlerindir; çocuklarına veya öğrencilerine kitap seçerken o kitabın o çocuklara uygun olup olmadığını tartmalılardır. En geçerli ve doğru denetim budur. İşte bu denetimden geçemeyen kitaplar, yani piyasada alıcı bulamayan kitaplar kendiliğinden piyasadan çekilir ve yazarlar ve yayımcılar da bu tür kitapları ortaya çıkarırlarken bir kez daha düşünürler.

Bunun ötesindeki denetim türleri, yani branşı ne olursa olsun bir takım uzmanların veya kurulların kitapları denetlemesi istenilen sonucu vermez. Aksine bir sansür mekanizması yaratır ki, bunun sadece çocuk edebiyatı alanına ve çocukların zihin özgürlüğüne zararı olur.

Çünkü: 

1. Bir kitap denetim mekanizması oluşturduğu durumda denetim işlevi anne babalardan alınıp o kurul ya da uzmanlara devredilmiş olur. Hiçbir uzman bizim çocuğumuzu bizden daha iyi tanıyamaz. 

2. Kendi çocuğumuzun okuyacağı kitapları veya çocuğumuzla birlikte okuyacağımız kitapları kendimizin değil de dışardan bir takım uzmanların bizim için seçmesi bizi “zararlı” denilen yayınlardan korumaz. Bizim çocuğumuza uygun olmayan bir kitabı o “uzman” uygun buluyorsa ne yapacağız? Ya da çocuğumuza çok katkıda bulunabilecek bir kitabı o “uzman” uygun bulmuyorsa ne yapacağız? “Uzman” denilen kişilerin de bir dünya görüşü, hayata bakışı vardır. Bu bakış sizinle uyum içinde değilse ne olacak? Eğer kendinize ait olan özgür seçme hakkınızı bir kurula veya “uzmanlara” teslim ederseniz bugün kötü bulduğunuz için hemen piyasadan çekilen örnekleri yarın bu “uzmanların” veya bir kurulun kararıyla çocuğunuza okutmak zorunda kalmayacağınızın hiçbir garantisi yoktur.

3. Çocuk edebiyatı bir sanat dalıdır. Eğitim kitapları için geçerli olan sınır ve çerçeveler edebiyat için uygulanmaz. Uygulanmaya kalkılırsa çocuklara kitap okutmak zorlaşır. 

4. Zaman zaman gündeme gelen çocuk edebiyatı denetleme kampanyalarıyla önerilen “uzman”lar, eğer özel bir donanımları yoksa, edebiyatı ve kitapları sizden daha çok bilen ve anlayan, sizden daha iyi değerlendirebilecek kişiler olmayacaktır. Bu kişiler, eğer özel bir donanımları yoksa, çocuk edebiyatını eğlenceli kılan ve çocuklara kitabı sevdiren uçuk kaçık buluşları, dil ve kurgu oyunlarını, onları duygusal olarak geliştirecek edebi incelikleri sadece eğitim aldıkları uzmanlık alanı üzerinden değerlendirerek “zararlı” bulabileceklerdir. En iyi değerlendirmeyi, kendi çocuğunuzu herkesten iyi tanıyan sizler yapabilirsiniz. 

5. Kitaplarınızın seçimini kurul veya uzmanlara bırakmak, birçok yemeğin sunulduğu alakart bir menüden çocuğunuzun sevebileceği yemeği özgürce seçmeniz yerine, sadece ve sadece birilerinin sizin için seçtiği tabldotla yetinmeniz sonucunu doğurur. Tabldotu beğenmediyseniz veya örneğin tabldot menüde çocuğunuza alerji yapan bir yemek varsa bile onu yedirmek zorunda kalırsınız.

6. Son olarak, çocuklar için yazılan kitapları yayımlanmadan önce bir kurulun denetlemesini önermek sansür önermekle eşdeğerdir ve siyasi uzantıları olması bakımından da çok tehlikelidir.

Yazan: Fatih Erdoğan

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.